30 Kasım 2012 Cuma

UZAYA YOLCULUK

Bir varmış, bir yokmuş. Onur adında bir çocuk varmış. Bir akşam vakti Onur'un ailesi yemek yerken Onur'un babası "Gökyüzü ne güzel!" dedi. Sözlerini şöyle devam ettirdi: "Teleskobumla hep gökyüzüne bakardım. En hoşuma giden gök cismi Ay." dedi. Onur hemen atıldı: "Baba, teleskobun nerede?" dedi. Onur'un babası eliyle kahverengi dolabi işaret ederek "İşte bu dolapta." dedi. Onur, koşup almaya gidiyordu ki annesi:

-Önce yemeğini ye, sonra bakarsın, dedi.

Onur, yemeğini bitirip kahverengi dolabın yanına koştu. Telsekobu eline aldı. Teleskobun önünde küçük yuvarlak bir cam vardı. Onun arkasında da bir delik. Onur, babasına deliği göstererek "Baba, burdan mı bakacağız?" dedi.
Onur'un babası:
-Evet, diye karşılık verdi.
Onur'un babası:
-Teleskobu da alıp balkona çıkalım, dedi.
Onur ve babası, teleskobu da alıp balkona çıktılar. Onur'un babası teleskoba bakarak şöyle diyordu:
-Bu Büyük Ayı, bu Plüton, bu Merkür, bu Venüs, işte bu da Ay, dedi.
Onur:

-Bütün gezegenler güzel ama en güzeli Ay, dedi.
Onur, içini çekerek:
-Keşke uzaya çıkıp yolculuk yapabilseydim, dedi.
Onur'un babası:
-Oğlum, Ay'a ilk adım atan insanı biliyorum. Ama daha Türk olarak Ay'a ilk adım atan yok.
Onur:
-Ay'a ilk adım atan insan kim? dedi.
Onur'un babası:
-1969'da Neil Armstrong, Ay'a ilk adımı atmıştı.
Onur:
-Baba, peki ben ilk Türk olabilir miyim?
Onur'un babası:
-Belki olursun, dedi.
Onur'un annesi konuşmaları biraz dinledi ve Onur'a:
-Bugünlük yeter, uyku vakti, dedi.
Onur, yatağına koştu. Annesi arkasından bağırdı:
-Yatağını hazırla, ben sütünü getiririm, dedi.
Sonra yaklaşarak:
-Bey, biraz konuşalım, dedi.
İkisi de salona geçip oturdular.
Onur'un annesi şöyle dedi:
-N'olacak bu çocuğun uzay merakı?
Onur'un babası:
-N'olacak, bir faydası dokunur, dedi.
Onur'un annesi:
-Sen ne diyorsun, ben ne diyorum, neyse yarın konuşuruz.
Onur'un annnesi mutfağa girdi, süt dolu şişeyi alıp bardağa döktü. Bir tepsiye koyup Onur'a verdi. Onur, sütü içip uyudu. Gözüne bir pırıltı geldi, uyandı. Pencereye baktı, akşamdı. Sonra ışığın geldiği yöne baktı. Bir uzay gemisi gördü. Gözlerini oğuşturdu: "Bu gerçek mi?" dedi. Sonra bir ses:
-Gel, gel, dedi.
Onur, uzay gemisine doğru yürüdü. Sonra içine girdi. İçinde uzay kıyafeti vardı. Onu giydi. Uzay gemisini süren kişiye seslenerek:
-Kimsiniz? dedi.
Uzay gemisini süren kişi:
-Yine şaka yapma! dedi. Ay'a bir gidelim, ondan sonra şaka yaparsın.
Onur:
-Ne Ay'ı! Biz uzayda mıyız?
Uzay gemisini süren kişi:
-Benim adım Korkut. Görevi bitirelim. Ondan sonra şakanı yaparsın, dedi.
Onur'un kafası iyice karışmıştı. Korkut,  sonunda Ay'a geldik, dedi.
Uzay gemisinden inip Ay'a Türk bayrağını astı.

Ay'ı inceledik, Ay'da yürüdük.
Onur sordu:
-Korkut, burada kaç gün kalacağız?
-Üç gün kalacağız.
Sandıktaki yiyeceklerden yediler, sonra da uyudular. Onur uyandığında evde olmayı umuyordu.Bir gürültüyle uyandı, gözlerini açtığında hâlâ uzaydaydı. Daha da kötüsü her yerde uzaylı vardı. Onur, korkusundan "İmdat!" dedi.
Uzaylılar: "Biz sana zarar vermeyiz." dedi.
Onur'u evlerine götürdüler. Uzaylılar:
-Arkadaşın da bizim evde, dedi. Sonra Onur'u içeri aldılar.

Onur ve Korkut'a yemek ikram ettiler. Sonra sobayı yaktılar, yatağı hazırladılar. Uzaylılar:

-Yorulmuşsunuzdur, dinlenin, dediler.
Onur'la Korkut, biraz uyudu. Uyanınca uzaylıların şarkı yaptıklarını duydular. Kimisi saz, kimisi keman, kimisi davul. Onur, şarkıda oynamadan duramadı. Eğlendiler, oynadılar. Sonra Onur, yüzünü yıkadı. Uzaylılar, Onur ve Korkut'a hizmet ediyordu. İkisini de koltuğa oturtup arkasına yastığı koydular. Sonra da onlara yemek verdiler. Yemeği yiyince banyo yaptılar. Korkut:
-Uyuyalım, dedi. Yarın yola çıkarız.
Uzaylılar odunları sobaya attılar. Sonra yatağı hazırladılar. Onur ve Korkut yatağa yattılar. Yaklaşık on saat uyudular. Sabah uyanınca eşyalarını toplayıp uzay gemisine bindiler. Tam arkalarında güneş vardı. Uzay gemisi öne gideceğine arkaya gitti. Güneşe yaklaşıyorlardı.İkisi de "İmdaat!" diye bağırdı. Işık çok kuvvetliydi. Bir ses:
-Uyan! dedi.
Onur uyanınca evde olduğunu fark etti. Onur'un annesi ona seslenerek: "Saatin kaç olduğunun farkında mısın?" dedi.
Onur: "Tamam anne, uyandım."
Onur'un annesi:
-Okula geç kalacaksın, hemen giyin, dedi.
Onur, yüzünü yıkadı, okul kıyafetini giydi, yemeğini yiyip okula gitti. İlk ders uzayla ilgili bir konu öğreniyorlardı. Onur atılarak:
-Öğretmenim, ben büyüyünce Ay'a ilk adımı atan Türk olacağım, dedi.
Sınıftaki herkes gülmekten çatladı. Kimisi hayal kuruyor, kimisi daha şehirden çıkamıyor dedi. Öğretmen hepsini susturarak, "Onur bu çok güzel bir şey, ama ilk önce okulunu bitirmen lazım." dedi. Onur, "Biliyorum öğretmenim." dedi. Zil çaldı. Herkes sevinçle dışarı çıktı. Onur aya gitmek için planlar düşünüyordu ki zil çaldı. İçeriye girdiler. İçeriye girince öğretmen bir soru sordu:
-Aya ilk adım atan insan kimdir çocuklar?
Onur:
-Neil Armstrong'dur.
Öğretmen Onur'u tebrik etti. Zil çaldı. Herkes eve dağıldı. Onur eve gelince ödevini bitirip plan kurdu. Ne planlar kurabilirdi diye önce bir düşündü. Planları şöyleydi. İlk okulunu bitirecekti. sonra yurt dışına çıkıp bilgiler edinecekti. Sonra uzay gemisi ve uzak kıyafeti alacaktı. Her şeyini hazırlayıp aya yolculuk yapacaktı. Onur'un planı buydu. Onur'un annesi, "Onur gel bi hediyem var." dedi 
Onur, "Geldim anne, ne aldın?"
Annesi, "Uzay kitabı aldım bilgi edinirsin" dedi.
Onur, "Çok teşekkür ederim anne."
Kapı çaldı. Gelen Elif. Elif konuşmaya başladı:
- Onur, internetten uzayla ilgili çok güzel bir şeyler buldum, dedi
Onur:
-Gidelim o zaman annemden bi izin alayım, dedi
Onur:
-Anne Eliflere gidebilir miyim, dedi.
Annesi:
Evet oğlum
Onur, Eliflere gitmek için yola düştü. Sonunda gelmişlerdi. Kapıyı çaldılar. Kapıyı Elif'in babası açmıştı
-Hoş geldin Elif ve Onur içeriye girin, dedi. Eliflerin evi çok güzeldi.
Ahşap altından duvarlar, pırıltılı koltuklar, altın sarısı, masa üstünde mavi gösterişli örtü, kırmızı halı. Elif'in annesi ve babası kahve içiyorlardı. Elif:
-Benim odaya gidelim, dedi. Elif'in odasına gittiler. Elif:
-Bilgisayardaki yazılara bak. Bilgisayarda şöyle yazıyordu:
-Uzay sonsuzdur. Uzayda Plüton, Merkür, Venüs, Güneş, Jüpiter, Mars, Dünya, Uranüs, Neptün ve Ay gibi gezegenler vardır. Ay akşamın ışığı, gecenin güzelliğidir. Aya ilk adım atan kişi Neil Armstrong'tur. Onur:
-Bana bu bilgileri gösterdiğin için sağol. Elif:
-Bişey değil.
Onur evine gitti ve hemen uyudu. Yıllar böyle geçti. Onur okulunu bitirdi. Onur her ülkeye gidip bilgi edindi. Uzay gemisi ve uzay kıyafeti aldı. Her şeyini hazırladı. Geri sayım başlamıştı. 10, 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 0. Uzay gemisi havalandı. Onur arkasında şöyle bir not bıraktı:
Eğer bir gün uzaya gitmeyi düşünürseniz, her şeyi planlayın planlarınızı gerçekleştirin. Beni merak etmeyin. Aya ilk adım atan Türk'üm!!!

2 yorum: