Fındıkkıran Balesi

Ülkenin birinde güzeller güzeli bir prenses yaşarmış. O bu ülkenin krallıklarından birinde yaşıyormuş. Prensesin adı Elizabet'miş. Prenses Elizabet, balkondan manzaraya bakıyordu. Elizabet, sarı saçlı, mavi gözlüydü. Soğukta elleriyle kolunu ovuşturuyordu. Burnu soğuktan pespembe olmuştu. Gökyüzünde yıldızlar ışıldıyordu. Prenses Elizabet, buzun üstünde bale yapanlara bakıyordu. Elizabet'in annesi:
-Kızım, gir içeri, üşüyeceksin, dedi.

Prenses Elizabet içeri girdi. İçeride iki tane bayan vardı. Köpüklü kahvelerini içiyorlardı. Prenses Elizabet, konuşmadan saygılı bir şekilde koltuğa oturdu. Prenses Elizabet'in annesi:
-İşte benim kızım! Kızım, misafirlere hoş geldiniz desene!
Prenses Elizabet, bayanlara yaklaştı. Boynunu öne eğdi:
-Hoş geldiniz efendim, ben Elizabet, dedi.
Bayanlardan biri elini başına koydu. Duvara baktı:
-Hoş bulduk, dedi.
Diğer bayan, güler bir yüzle:
-Hoş bulduk, dedi.
Prenses Elizabet'in annesi:
-Fındıkkıran Balesi ile ilgili konuşuyorduk değil mi?
Prenses Elizabet:
"Bale" deyince heyecanlandı.Ama saygısızlık etmek istemedi. Bayanlardan bir tanesi:
-Evet, bunu konuşuyorduk. Fındıkkıran Bale yarışması olacak.Bale yapılacak.Dans edilecek. En güzel bale yapan kişi bale prensesi olacak. Bale prensesine en güzel taşlardan yapılmış taç takılacak
Elizabet dayanamadı atıldı:
-Yarışmaya bende katılabilrmiyim? Lütfen katılmama izin ver.                                                      Elizabet'in annesi:
-Elbette neden olmasın
Prenses Elizabet:
Teşekkür ederim anneciğim
Bayan:
-Hiç şansınız yok. Benim güzeller güzeli kızım varken sizmi kazanacaksınız.Hahaha
Diğer bayan:
-Geç oldu, gitmemiz gerek, dedi.
Sonra da gittiler. Prenses Elizabet, nazikçe yerinden kalktı:
-Ben uyuyacağım, dedi. Heyecanla odasına gitti, sonra da uyudu.
Prenses Elizabet, sabahın ilk ışıklarıyla uyandı. Aynanın önüne geçti. Oradaki sandalyeye oturdu. Aynanın önündeki tarağı alıp sarı, lüle lüle saçlarını taradı. Kapıya doğru ilerledi. Odadan çıktı. Minik adımlarla merdivenlerden indi. Mutfakta çok güzel bir sofra vardı. Kokular etrafı sarıyordu. Prenses Elizabet'in annesi masadaki sandalyelerden birinde oturuyordu.  Prenses Elizabet, elini yıkayıp sofraya oturdu. Nazikçe yiyeceklerde yiyordu. Elizabet'in annesi:
-Kızım, kahvaltını yapınca bale salonuna in. Bale hocan seni bekliyor, dedi.
Prenses Elizabet, kahvaltısını yaptı. Sonra da bale salonuna indi. Bale hocası Prenses Elizabet'e tavsiyeler veriyordu. Prenses Elizabet, çok güzel bale yapıyordu.Öyle güzel bale yapıyordu ki ona bakınca başka hiçbir şey düşünülmüyordu.Bale hocası biraz dinlenmesini söyledi
Prenses Elizabet salona geçti Prenses Elizabet'in annesi de ordaydı
Prenses Elizabet:
-Yarışma için çok heyecanlıyım.Bale yapmak benim en sevdiğim şey.Bale hocası bana çok güzel tavsiyeler veriyor.
Prenses Elizabet'in annesi:
- Güzel, güzel, çok güzel! dedi.
Konuşmaya dalmışlardı. Saat geç olmuştu. Prenses Elizabet hemen uyumak istedi. Doğruca odasına yöneldi. Çok heyecanlıydı. Çocukken bale yaptığı fotoğrafı eline alıp ona baktı. Prenses Elizabet'in hayali bir bale prensesi olabilmekti. Belki de hayallerdi gerçek olabilirdi. Bunun heyecanını yaşıyordu. Işığı kapatıp uyudu. Prenses Elizabet, odasında açılan ışıkla uyandı. Işığı açan annesiydi. Prenses Elizabet'in annesi:
-Uyan uykucu, sofra hazır, dedi.
Prenses Elizabet, yatağından kalktı. Elini, yüzünü yıkadı. Sonra sofraya oturdu. Kahvaltı yaparken Prenses Elizabet'in annesi:
-Mağazaya gideceğiz, atlı araba bizi bekliyor, dedi.
Kahvaltılarını yapıp dışarıya çıktılar. Atlı arabadaki bir koltuğa Prenses Elizabet, diğer tarafa annesi oturdu. Atlara bağlı ipler vardı. Süren kişi bir yere oturup o ipleri tutuyordu. İpleri atlara vurdu. Hareket etmeye başladılar. Sonunda yola çıktılar. Bir mağazaya geldiler. Atlı arabadan indiler. Mağazanın içine girdiler. Bale için çok güzel bir kıyafet buldular. Onu almak istediler. Takı olarak . . Takı olarak kolye, bilezik, küpe, yüzük seçtiler. Makyaj olarak  ruj, allık, far aldılar. Sonra da mağazadan çıkıp atlı arabaya bindiler. Eve gittiler. Akşam olmuştu. Prenses Elizabet odasına geçip uyudu.
Prenses Elizabet sabahın ilk ışıklarıyla uyandı. Saçlarını taradı, kıyafetini giydi, takısını taktı, makyajını yaptı. Mutfağa ilerledi. Onu gören annesi:
-Kızım, bu ne şıklık? Çok güzel olmuşsun, dedi.
Prenses Elizabet:
- Teşekkür ederim anne, dedi.

Prenses Elizabet elini, yüzünü yıkayıp kahvaltısını yaptı. Sonra da çalışmak için balo salonuna indi. Saat 12 olmuştu. Prenses Elizabet ve annesi atlı arabaya bindiler. Bale kocamanbir sahnede yapılacaktı. Herkes bale yapmaya başladı. Sıra Prenses Elizabete gelmişti.Prenses Elizabet sahnaye çıktı.Perde açıldı. Bale bitince büyük bir alkış koptu. Kazanan Prenses Elizabet oldu. Prenses Elizabet'e tacı taktılar. Prenses Elizabet artık bale prensesiydi. Prenses Elizabet'in hayali gerçek oldu.